HAKKIMIZDA

HAKKIMIZDA

Serüven

Serüven

   SERÜVEN 1

  1998 yılında bir gün Arnavutköy’de yürürken arkamdan birisi ‘’Doğan Bey’’ diye seslendi. Döndüm yüzüne baktım ‘’kusura bakma tanıyamadım’’ dedim. ‘’Ben O. Y. ‘’dedi. Değişmiş gördüğüm için ilk gördüğümde tanıyamamıştım. Şu anda neler yaptığını sordum. ‘’ Karaburun’da  fırın açtım ama olmadı, kapattım ’’ dedi. Ben de ‘’eğer boşta isen gel yanıma beraber çalışalım ’’ dedim. Bir hafta sonra geldi. Konuştuk, anlaştık. Ancak uygulama hiç anlaştığımız gibi olmadı. Anlaşma benim aldığım işlerde uygulanıyordu fakat o iş aldığında anlaştığı meblağı gizlediği ortaya çıktı. Sonuçta o sürekli paralı ben sürekli parasızdım. Ayrıca benden hesap görme zamanlarının dışında sık sık  para istiyordu. Adeta bir dipsiz kuyu idi. Yine bir gün bana ‘’ Doğan Bey araba alacağım bana iki milyar verir misin ? ‘’ talebinde bulununca beraberliğin böyle devam edemeyeceği kanaatine vardım. Sonraki gün Notere gidip azil name yazdırdım. Böylece yaklaşık sekiz ay kadar süren beraber çalışmamız sonlanmış oldu. O. Y. sonra Elektrik talep işlerini BEDAŞ GOP İşletme Müdürlüğü yakınındaki bir başka ofiste devam etti. O arada ETO ( Elektrik Teknisyenleri Odası ) Başkanı vefat edince arkadaşları ona ‘’sen aday ol ‘’ demişler. O da aday oluyor ve seçimi kazanıp İstanbul ETO Başkanı oluyor. Sonraki zamanlarda Türkiye Elektrik Elektronik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyon Başkanlığına seçilmiştir. İstanbul ETO’nun parasını zimmetine geçirmekten yargılanmış ve ceza almıştı. Bu ceza HAGB ( Hükmün Açıklamasını Geri Bırakma ) gibi bir adli uygulama olduğundan tutuklanmamıştır. Tutuklanmadığı için o da ETO üyelerine bakın serbestim, beraat ettim diyerek bir sonraki seçimleri de kazanıp hem İstanbul hem de Türkiye Federasyon Başkanlığını son seçimlere kadar sürdürmüştür.

  O. Y. bir gün kendisine hakkımda verilen bir dilekçe nedeniyle beni maliyeye şikayet etmiş . Vergi Dairesi 2 yıllık fatura defterlerimi istedi.  Hepsini toparladım, 30 adet koçanı Vergi Dairesindeki  Üstat’lara  (onlara Üstat deniyor ) teslim ettim. Aylar süren denetimler esnasında yaptığım işlerle ilgili bir ‘’ birim fiyat ‘’ oluşturmak amacıyla  bana yakın çevredeki Elektrik Mühendislerin faturalarını incelemek fikri oluşmuş. Bunun üzerine birkaç inceleme yaptıkları Mühendislerden biri 8 ( sekiz ) yılda yarısı boş bir koçan teslim etmiş. Benim kestiğim faturalar ise 2 ( iki ) yılda tamamı kesilmiş 30 ( otuz ) koçan. Aylarca yapılan inceleme sonunda incelemeye gerek görülmemiştir yazısıyla dosya kapatılmıştır. O. Y. Vergi Dairesine dilekçe verirken benim için nasıl hesaplamışsa birilerine ‘’o kişiye altı trilyon ceza çıkacak ‘’ demiş. Ben de böyle dediğini duyunca ‘’ona sorun’’ dedim. TL mi ? YTL mi ? O tarihlerde YTL tedavüldeydi ve bana çıkacak ceza ona göre YTL ise ben külliyen yanmıştım. Çünkü 6 trilyon YTL Ülkemizin Yıllık Bütçesi bile değildi. Bu ne kindir bu ne öfkedir? Bana kesilecek cezayı bile tayin ediyor. Bana Üstad’lardan bir ceza çıkmayınca da onlara çamur atmış ve demiş ki ‘’ rüşvet vermiştir ‘’. Onlar rüşvet alacak insanlar mı ? hiç mümkün mü ?

  Bu arada 8 yılda yarısı boş 1 koçan sahibi Mühendis’e ne oldu derseniz bildiğim kadarıyla hiçbir şey. Dedim ya Ülkemiz çelişkiler Ülkesi.

  Son ETO İstanbul seçimlerinden yaklaşık 7 ay kadar önce teklif üzerine firmamın Ofisini Sayın Haluk BOZALİ ve ekibinin Seçim Ofisi gibi kullanmalarını müsaade ettim. Kendisini yıllardır tanırım Elektrik Teknikeridir, tanıdığım kadarıyla dürüsttür. O. Y. ise Elektrik Teknisyeni bile değildir. Üstelik yargılanmış ve suçlu bulunmuştur. Bana göre  aday bile olmamalıydı. Ancak Türkiye bir çelişkiler Ülkesidir. Ayrıca Başkanlığı boyunca Teknisyenlerin BEDAŞ işlemlerinde iyileştirici bir katkı da sağlayamamıştır. Mühendisler ve Teknisyenler Bilgisayar Teknolojisinin çok ilerlediği zamanımızda CK öncesini çok arar hale gelmişlerdir. Resmi olarak elektrik alma işlemlerinde sorunlar dağ gibi karşımızda dururken ETO’nun ve Federasyonun paralarını zimmete geçirmek neyin nesidir. ETO ve Federasyon  Yönetimi Seçimle oluşan birer Kamu Kurumlarıdır. Başarılı olabilmeleri için güçlenmeye odaklanmalıdırlar. Bu düşüncelerle Ofisimi seçim kampanyaları için müsaade ettim ve 7 oy gibi az bir farkla seçimi kazandılar. Büyük ihtimalle demek ki müsaade etmeseydim seçimi kazanamayacaklardı. Nasıl O. Y.’un ETO İstanbul Başkanlığına dolayısıyla daha sonra da aynı zamanda  Türkiye Elektrik Elektronik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları  Federasyon Başkanlığına seçilmesine vesile olduysam şimdi de Sayın Haluk BOZALİ ve ekibinin seçimi kazanmalarına vesile oldum. Bundan gurur duymaktayım. Umuyorum seçim kampanyasında vaatlerini yerine getirir.

  Yine teklif üzerine ETO ile Hizmet Sözleşmesi imzalayıp Mal Sahibini de bilgilendirerek Ofisimi aynı zamanda ETO Teknik Destek Ofisi gibi çalışmasına müsaade ettim. Benim iş ve meslek anlayışıma göre Mühendisler, Teknikerler, Teknisyenler zincirin birer halkasıdırlar. Birbirlerine destek olmaları gerekir, zıtlaşmamalıdırlar. Teknisyenlerin yetkilerini Mühendisler seviyesine çıkarma çabaları bir övünç kaynağı olamaz. Böyle bir çaba Üniversitelerin kapatılması fikriyle aynı anlama gelir ki bu eşyanın tabiatına aykırıdır.

  Neyse Teknik Destek Ofisi çalışmaya başladı. Anlaşmamız gereği bana bir aylık ödenecek ben de onlara teknik danışmanlık hizmeti sunacaktım. Sistem devreye girdi. BEDAŞ’a verilecek plan, proje çizimleri ve geliri bana ait olacaktı. Belirlediğim rakam adeti 60TL’di. Diğer ofislerden biri 100TL, bir başka ofis 150TL ye yapıyordu. 60TL, 100TL, 150TL nedir ki ? Bilgi ve beceri isteyen bu plan, proje çizim işleri bu fiyatlara yapılır mıydı ? Mümkün değil. Yapıyorlar, yapılıyor. Çünkü BEDAŞ’a verilen İnşaat Ruhsat projelerinin dışındaki plan, projelerde ölçü devresi dışındaki mimari, elektrik tesisat ve makine yerleşim planları gerçekçi değildi. Yani söz konusu o mekâna ait değil, hazır kopya planlardı. Böylece BEDAŞ Yönetimi bu uygulamaya göz yummaktaydı. Dolayısıyla dürüst çalışan meslek erbabı kişilerin ekmeğiyle de oynamaktaydı.  Bu konuda ‘’vinçli lokanta planı tabiri ‘’meşhur bir söylentidir. Bu konuda  EMO İstanbul şubesinin 2018 yılında Serbest Çalışan Elektrik Mühendislerin  sorunlarıyla ilgili BEDAŞ ve AYEDAŞ Yöneticilerinin de katıldığı PERPA’daki toplantıda İnşaat Ruhsatı için Belediyelere verilen projelerin önce Elektrik Kurumundan onaylanmasının daha uygun olacağını ( Çünkü Elektriği veren Kurumun Elektrik Kurumları olduğu için ) önermekle birlikte  Ruhsat Projeleri haricindeki Elektrik Kurumlarına verilen plan ve ya projelerin çoğunun gerçeğe uymadığından Kolon Şemalarıyla yetinilmesini önerdim. ‘’ Bu konuda yasa değişikliği gerekiyorsa çıkartılmalıdır. Bu mümkün olmuyorsa plan ve projelerin gerçekçi olması sağlanmalıdır’’ dedim. Aradan geçen bunca zamana rağmen değişen bir şeyin olmadığını gözlemlemekteyim.

   Bu arada ETO Destek Ofisine ilk gelenlerden birisi R. B. Ben yokken çizim için üç plan ve 180TL para bırakmış. Öyle tek daire filan da değil. 5 katlı on daire gibi planlar üstelik de acil çizilecekmiş. Parayı ETO görevlisinden aldım ve dedim ki ben bu planları çizmeyeceğim ama parayı kendisine geri vereceğim.  Birkaç gün sonra geldi. Dedim ki kendisine ‘’ ya R. Yıllar önce 1998 yılında benim sende birikmiş 30 milyon TL alacağım için dükkânına geldiğimde bana elemanın senin hasta ve evde olduğunu söylemişti sonra sana telefon açıp geçmiş olsun demek için evine gelmiştim. Eşin bana ben hiç alacağımdan bahsetmeden ‘’ Doğan Bey öyle sıkıntıdayız ki çocukları çaya ekmek batırarak doyuruyorum’’ demişti. Aradan yaklaşık 5 dakika geçince sen de ‘’ Elli milyon bulamadım ki inşaatıma beton atayım. ‘’ demiştin.  Yıl olmuş 2022 aradan 24 sene geçmiş o borcunu hala ödemedin dedim plan çizim bedeli olan 180TL sini ETO görevlisine teslim ettim. Eşi ne diyor, kendi ne diyor ? Ne müthiş bir çelişki. O gün için benim alacağım 30 milyon idi. Yani inşaatına atacağı beton bedelinin beşte üçü. O yıllarda bir keresinde istediğimde bana ‘’herkes vazgeçti sen vazgeçmedin ‘’ demişti. Sonra ben de nasıl olsa değişen bir şey yok diyerek istemekten vazgeçmiştim. R. B. O yıllarda bir gün benden daha önceden bende çalıştığına dair bonservis istemişti ben vermedim. Çünkü bende çalıştığı filan yoktu. Meğer Elektrik talep açmaya yetkili olmak istiyormuş. Ancak daha sonra kimden aldıysa O. Y. sahte belgeyle onu yetkilendirdi. Diyorum ya Türkiye çelişkiler Ülkesidir. O. Y. Teknisyen olmadığı halde Teknisyenler Odasına Başkan seçilebiliyor ve yirmi sene Başkan kalabiliyor.

  R.B. konusunda ETO yeni yönetimi bana hak vermeyip beni suçlamalarını esefle karşıladım. Neymiş müşterileri küstürüyor muşum. Bir çelişki de bunda yaşadım. Ülkemizde bir çok gerçek Mühendisler, teknikerler ve teknisyenler ekonomik sıkıntı yaşarken R. B. gibileri borç nedir bilmeden inşaatlar yaptırabilmekte ve 1998 yılından alacaklı olan şahsım suçlanabilmektedir.        

 Sonuç olarak şunları söyleyebilirim. İnsanoğlu yaşamı boyunca hakkaniyete, kul hakkı yememeye çok önem vermelidir. Bu Dünya fanidir. Dünyadan ayrıldığında iyi yâd edilmelidir.

 

                                                                               Sevgi ve Saygılarımla.